L'OREAL OHNE SULFATE EVER RICH SERİSİ

Kızlaaarrr kızlarrr,

Neden demek istiyorum neden millet güzelim mahalle kuaförüne gider bir Adriana olup çıkar da ben dünya para bayıp ördeğin en çirkin yavrusu oluyorum yaaaaa! Neden! Ulan kumral dedim 3 ton aç dedim sarışın oldum. Güneş, Ankara'ya  benim kafamdan doğuyor. Yok böyle bir sarı!

Sırf var ya saçlarıma bir şey olur korkusuyla gidip geri boyatmadım. Sonra da biraz destekleyip boyatırım diye Almanya'dan tesadüfen aldığım şu üçlüyü ve Tony&Guy maskeyi kullanmaya başladım.


Tony&Guy'ı geçiyorum. Direk L'oreal Ohne Sulfate Ever Rich (Bu arada Ohne Almanca "-sız" demek. Sülfatsız yani ) serisinin şampuan ve saç kremini kullanmaya başladım. Ay yok böyle bir koku yaa! Harika kokuyor. Üstelik maske kullanmasam bile gerçekten sanki saçımı 1 milyon dolarlık şampuanla yıkıyormuş gibi bir his veriyor. Yumuşacık oluyor saçlarım gerçekten!!!

Güzel temizliyor, mis gibi kokuyor, kokmaya devam ediyor ve saçı öyle bir iki günde yağlandırmıyor. Benim gibi üretim hattında dolaşan, fabrikada çalışan bir bayanın bile kafası rahat. (Bıyıklı mühendis kızlar hastalığına yakalanmamak için elimizden geleni yapıyoruz efendim)

Çıkınca da aynı serisinin yağını kullanıyorum. Ya gerçekten kalite böyle bir şey! Şunu Türkiye'de satsalar kesin devamlı kullanırım yani. Özellikle de saç kremi ve yağını. Üstelik pahalı falan da sayılmaz yani. Yanlış hatırlamıyorsam dm'den (Rossman tarzı bir market) 5-6 Euro arası bir fiyata almıştım her birini.

Diyeceğim o ki varsa tanıdık eş dost, söyleyin  atıversin üç beş tane valize getirsin size.

KOPUYORUZ ARTIK

Kızlarcım,

Havaların bok gibi olması ve de benim acayip yoğun olmam ve dolayısıyla "nasılsa iş çıkışı bir action olmaz" mantığımdan ötürü bir süredir makyaj falan yapmıyorum. Psikopat gibi alıp bir kenara atıyorum.

Makyaj yapmadığım için de bugün makyajla alakalı bir şey yazmak istemiyorum.Aslında yılbaşının yaklaşması ve benim kafamda durmak bilmeyen partilerden dolayı en sevdiğim şarkıları yazmak istedim. Böyle dinlersin dinlersin sonra gene dinlersin ya. Hah ben de öyleyim. Bir şeyi suyunu hatta bokunu diyim sen anla.. Çıkarana kadar ellerim, mıncıklarım dinlerim. Sonra da sıkılır bir kenara atarım maalesef!

Bu aralar da var böyle kafalar. Acaba insanlar için de geçerli mi bu huyum. Olabilir ya. Her şey hevesini alana kadar galiba. Hevesimi alamadımsa sıçtım! Bildiğin sıçtım! Kendimi yerim bitiririm. Lannn laaaaann nasıl olmazzzzz! Ya da nasıl olur gibisinden. Anlıyorsun değil mi?

Bi de seni böyle bok gibi bırakanlar vardır. Peşinden koşar koşar. Siklemezsin. Sonra o sana bi tekmeyi basar.. La bi öpeydim bari falan bile olabilirsin. Sonra istersin ki o senin peşinde koşsun. Aşkından ölsün. Hatta ölmesin sürünsün ama sen aşık olma. Egon kabarsın kabarsın kabarsın. Kabaran ego denizinde boğul hatta yaaa. Kapında köpek olacak diyorum boru mu!!! Değil. Ki genelde de olmaz. Yırtınma işte o anlarda.Çırpındıkça batarsın. Fiziksel kanunlarla konuşuyorum sana burda. Bence bırak gitsin hatta. Geri gelirse daha uzağa bırakırsın. :D Offf baydım di mi! O zaman hadi biraz müzik dinleyelim neşemiz yerine gelsin...

BORACAY-AKCENT

ANIMALS-MARTIN GARRIX

TALK DIRTY TO ME- JASON DERULO

PAPAUTE -STROMAE

WAKE ME UP -AVICII

Bİ GÜZELLİK YAPSANA- AŞKIM. AYH PARDON MURAT DALKILIÇ 

MUCX

L'Oreal False Lash Wings Mascara

Ooohannes!! Ohaa!!!

Resmen ohaa oha diyeceğim bir rimmel buldum ki diyorum da! Bugüne kadar en sevdiğim rimel açık ara Yves Saint Laurent Volume Effet Faux Cils'tir.  Ama bir rimel daha buldum ki. Rimeli hop alıyo uzaya çıkarıyor.

Fırçası çok güzel ve değişik tam kanat gibi. Valla hem uzatıyor hem ayırıyor hem de volume veriyor üstelik de kolay temizleniyor Zeki Müren bile sizi görüyor...

Kaliteli bir rimmel kolay temizlenebilir olmalıdır bi kere...Öyle bu da. Yapısı yapış yapış değil. Kuru değil. Islak ıslak hiç değil. Tek sevmediğim nokta kurumuş rimel üzerine uygulayınca deli kızın bitli kafasına benziyor kirpiklerim. O yüzden ister 2 ister 12 kat uygulayın ama yeter ki kurutmadan hemencecik!

Kirpikleriniz işte böyle oluyor

O kadar çok sevdim ki neresini övsem bilemedim. Fiyatını öveyim mesela. YSL 90 TL falan bu 30 lira civarlarında olması lazım.

"Yani ben gidiyorum anlatabiliyo muyum... Yakar gemileri içimdeki deliiii"

Sally Hansen Nails and Cuticles

Selam kızlarrrr....

Havaların soğumasıyla kaloriferler yanıyor ve kuruyoruz! Ay resmen kuruyorum ben. Soğuk hava desen ayrı. Zaten soğuğu da hiç sevmem. sıcak iklim insanıyım. 12342 kat giyinip hala üşüyen üşüdükçe de sinir bi insana dönüşen bir yapım var. neyse üşümek de bi yere kadar ama kurumak da ayrı dert.

Zaten bir makine mühendisi olarak ellerim şu ara bildiğiniz bokun içinde. Sabah oje sürüyorum gaz yağında yok mazotta oje moje kalmıyo. Yıka allah yıka o elleri Heidi gibi oldum. Hizmetçi olduğumu ellerimden anlayacaklar falan diye cümleler kuracağım.

Neyse bu ara kullandığım bir çok krem var. Combo yapıyorum napayım. Bir tane yetmiyor. Bunlardan en sevdiklerimden birisi de Sally Hansen. Gerçekten iyi nemlendiriyor. Tırnak etlerini yumuşatıyor. Yapısı çok sert değil. Benim için ideal olan krem kıvamında. Öyle sürünce 14 saat emilsin diye beklemiyorum mesela. Hemen yutuyo ellerim. Hüüüüp diye içine çekiyor. Aslında biliyor musun, bence Clinique'in el kremiyle karşılaştırsam kesin Sally Hansen derim. 

Bu arada limon gibi kokuyor ve ben limonu da hiç sevmemmmm kokusunu da sevmem. 

Sally Hansen Cuticule Remover

Ay şuan çok çok çok heyecanlıyım. Çünkü size müthiş bir sır vereceğim kızlarrrr...

Uzun bir süredir Sally Hansen Cuticule Remover'ını kullanıyorum. Daha önce kullandıklarıma hiç mi hiç benzemiyor. O kadar iyi ki... Resmen kuaförden çıkmış gibi bir görüntü veriyor.

Gördüğünüz gibi şeffaf bir plastk tüp içinde. Ucu eğimli kesilmiş. Ürünü sıktığınızda dağıtmaya yardımcı oluyor; ama ben elimde dağıtmayı tercih edyorumç. İçinde partiküller var ve peeling etkisi de yapmış oluyor bu sayede.

Sürdükten sonra 1-2 dakika beklemek "gerçekten" yeterli oluyor. Sonra alıyorum elime tırnak itici başlıyorum etleri soymaya. Soymaya, çünkü etleri itmiyor. Bildiğiniz soyuyor.

10 dakikadan fazla bekletmeyin yazıyor açıklamasında. Zaten yaptığınız işlem 10 dakikadan da fazla sürmüyor.

Tabi bu işleme genelde tırnaklarımı törpüledikten sonra başlıyorum. Sonuç gerçekten çok ama çok iyi. Uzun süre gidebilen bir ürün ki kuaföre her gidişinizde ödeyeceğiniz manikür-pedikür parasını baya baya amorti ediyor yani ((:

Aslında Türkiye'de satışı olup olmadığını bilmiyorum; ama eminim varsa 25 liradan az değildir ki ben 4 Euro ya almıştım. Varsa muhakkak ama muhakak alın kullanın derim ben.

Sevgiler...

Bioderma Sebium Hydra

Bilen bilir arkadaş ben karma ciltliyim. Üstelik bir süre öncesine kadar da baya sivilceliydim yani.

Neyse bir ara yüzüm için kullandığım Shisedo Pureness nemlendiricimin bana yetmediğini anladım ve Sebium Hydra'yı aldım.

Bu krem, akneli ciltler için özel geliştirildiği için rahat rahat kullandım. Ha bu arada bunu yüz yıkama jeli ile kullandım tabi. Sonuç: sivilce sorunum geçti.

Yüzümün nemli olması çok önemliydi çünkü mimik çizgilerimin çıkmasından acayip tırsyorum. Bu kremse yüzümü neme doyuruyor. Hiç bir yan etkisi olmadı yüzümde ve inanılmaz memnun kaldım.

Fiyatını hatırlamıyorum ama bitmesi yakın yedekledim. Bundan sonra hep benimle olacak sanırsam. İhtiyac duyuyorsanız böyle bir kreme muhakak bakın derim. 

Mucx..

Nuxe Contour des Yeux Göz Kremi

Günaydınlarrr yurdumun güzel kızlar...

Sen bunu okurken evrenin hangi saat diliminde oluruz bilemem. Ama şuan saat "günaydın". Bugün de günlerden "uykumu aldım" yani pazar.. Vuı huuuu!!!

Uyanır uyanmaz dikkatimi çeken şey göz altların oldu. Bembeyaz ne bir morluk ne bir şişlik..Güzel bir uyku en iyi güzellik etkeni ama ya göz kremleri?

Uzun süredir Nuxe kullanıyorum. Ve inanın o kadar memnunum ki. Göz altlarımda koyu leke, şişlik falan olmuyor. Ayrıca ilk çizgilere karşı savaşıyor. Şuan muvaffak olmuş gibi. Ya yaş 24 ya da krem çok iyi :D

Göz altlarım oldukça kurudur. Losyon gibi ince yapısına rağmen oldukça iyi nemlendiriyor. Ufacık bir miktar da yetiyor. Yağlı gözler için sorun olacağını kesinlikle düşünmüyorum. 

Hemen emiliyor ve makyaj için zaman kazandırıyor.

Her şeye rağmen uygun sayılabilecek fiyatı ve muhteşem etkisinin yanında eczane ürünü olması gönlümü çelen diğer nokta oluyor. Üstelik Nuxe'ün içerikleri oldukça temiz biliyoruz ki.

Bu kremi 20'li yaşlarda, çok kırışık problemi olmayan ya da kırışmak istemeyip henüz kırışmamış bütün kızlara tavsiye ederim. 

Sonbahar Makyaj trendleri / 2013

Selam kızlar!

Geç kalmış bir Fall Make Up yazısı yazayım dedim. Aslında kural çok basit. Makyaj yok! Evet bu sene resmen doğallık ön planda. Fondötensiz yüzler... Ya da kadife görünümlü makyaj ki bu da mat bitişli fondöten üzerine kat kat loose powder uyguluyoruz.

Eyeliner deseniz bir defilede hiç yok birisinde coşmuşlar.. Siz de arayı buluverin  canım. Ama hiç bir defilede olmayan ya da yok gibi duran en önemli şey Rimel yok! Şaka gibi. Rimelsiz tuvalete gitmem ayol.

Bu tabi makyaj yapmayan hatunlar için acayip trendi görünmenin en basit yolu. Düşünsene senelerdir makyaj yapmıyorsun ve bir anda ta taaaa IT GIRL oluveriyorsun. Pehhh.. (Bu arada artık sadece pudra sürüyorum IT Girl olcaz ya!)

Gözlerin hit renkleri ise turuncu, violet ve buz mavisi.. Bakırımsı tonlar da fazlasıyla revaçta...Unutmamak gereken diğer bir ayrıntı parıl parıl gözler de çok moda.Hatta parıltılı eyelinerları çok göreceğiz gibi. Bununla beraber podyumlar smokey eyes'la coşmuş durumda. Durmayın kızlar patlatın göz makyajını.

Yalnız bir eyeliner yok diyorum bir var diyorum.. Siz kendinize uyanı seçeceksiniz ona göre haaa kimisi Rihanna  kimisi bir Jenifer Aniston taşıyor içinde ne de olsa. ;)

Ve tabi diğer bir akım kadınsılığınızı Eyeliner-Bordo/Mürdüm/Kırmızı Ruj ile vurgulamak. Bu sene bırdo ve mürdüm altın çağının üstüne çıkıp mega star olmuş durumda. Ha bu arada tabi ki rimel var!

Kalın kaşlı Cara'mız da hala çok moda. Biri eline bir cımbız alıp da bu kızı yolana kadar da öyle kalacağa benziyor not düşelim

Sephora Fırça Temizleyici

Ucuz etin yahnisi. Heh işte bu. Bu şey için söyleyebileceğim en mantıklı şey oldu. MUFE'ninkinden sonra resmen bir şok geçirdim bunu kullanınca.

Şimdi bir kere kendisi minicik! Fırçaları da temizliyor tabi. Ama far fırçalarını! Ne pudra fırçalarımı ne fondöten fırçalarımı temizledi. Tamam yani artan ürünü alıyor; ama onu ıslak mendile fırçayı sürterek de yaparız yani.

Temizledikten sonra fırça resmen renk değiştirmiyor. Eski rengi biraz açılıyor. MUFE maşallah yıkıyor cilalıyor.

İçini biraz su kattım şimdi daha iyi temizliyor gibi ya da ben öyle görmek istiyor öyle görüyorum. MUFE 30.00 lira 200 ml bu ise 16.00 Lira 60 ml.

Daily brush cleaner dediği için belki de sadece günü kurtaracak şekilde yapmışlardır. Ama ben sevmedim yani ne yalan söyleyeyim. Bitince geri MUFE alacağım.

Aslında MAC de deneyesim var da bakalım...

Tavsiyesi olan? (:

YSL Volume Effet Faux Maskara

Selam kızlar. Bir rimel issue yapalım bugün de. Aslında bu rimeli başta hiç sevmemiş bilakis nefret etmiştim. Sanırım o sırada bir başka rimel kullanıyordum ve kullandığım rimeli seviyordum. Sorun şu ki o rimel neydi hatırlamıyorum.

Neyse her Yves Saint Laurent rimeli için düşüncem aynı oluyor. Başta nefret sonra aşk. İlk açıldığında bu rimel de oldukça ıslaktı. Kirpiklerim yapışık yapışık karbon kağıdı gibi oldu. Ama tabi tandır kıvama geldi artık. Şimdi elimde beş adet rimel var. Şunu söylemem gerekir ki sanırım bu rimelin eline su dökeni de yok!

Uzatmaya uzatıyor hem de baya uzatıyor. Çok çok çok güzel volume veriyor. En önemlisi de kirpikleri yapıştırmıyor. Fırçası plastik değil. Her zamanki YSL fırçası.

Göz makyaj temizleyicisi ile o kadar kolay çıkıyor ki bu da zaten kalitesinin sonucu. Gözlerime hiç allerji yapmadı ve aramızda kalsın paket de çok şık. Bana bakın. Ben lüksüm ben pahalıyım diye bağırıyor "hi hi hi".

Fiyatına gelirsek bilmiyorum. Anneme ödetmiştim. Maaş alınca veririm dedim öde dedim ödedi (Param vardı tabi ki "bende para bitmez azalır." (İbrahim Tatlıses'tan alıntı)) Sadece kendi paramı harcamayı sevmiyorum anlatabiliyor muyum?

Neyse..Tabi ki vermedim. Annem de geri istemedi saolsun (: . Neyse sonra bir kaç ay sonra işten ayrılmıştım zaten. :/

Of sinirim bozuldu. Sen iki dil konuş. Teknik Üni. oku işsiz kal. Bu Türkiye beni canımdan bezdirdi. Bu post da GRouge'un serzenişleri olsun artık.

Neyse kızlar rimel güzel. Çok güzel. Bayılıyorum. Tavsiye ediyorum.Mucx mucx (:

Soyulan Tırnaklara Miracle Cure

Sinir oluyorum. Bu soyulan tırnaklarıma sinir oluyorum!

Geçenlerde Sephora'da çalışan arkadaşa da aynısını söyledim. Bak dedim bak tırnaklarıma muz kabuğu gibi soyuluyor. Napcam ben buna? O kadar şey sürüyorum. Yok güçlendirici yok bilmem ne yaptırıcı yine de şu soyulma bitmiyor.

O da bana dedi ki Sally Hansen'ın soyulma karşıtı şu cilasını alıyorsun. Tırnağına üç gün üst üste sürüyorsun. Ben de dedim ki kim uğraşacak uzun iş! Neyse aldım. Yaptım.

Dip not vermem gerekirse aynısını farklı markalarla yaptım ve ikinci gün tırnaklarım kırıldı! Yani güçlendirici sürünce tırnağı mı kırılır adamın! Kırıldı. Bu sefer dedim hadi bakalım bu da olmazsa gider çektiririm bu tırnakları yetti canıma! (Ay tabi ki öyle bir şey yapamam!At mıyım ben? )

Üç gün içinde %50 daha güçlü tırnaklar vaad ediyor. Şuan bir haftadır tırnağımda ve gerçekten tırnaklarım için mutluyum. Soyulması durdu. Tek sorun silmeye korkuyorum. Acaba silince soyulmaya devam edecek mi? Ama %50 daha güçlü tırnaklarım olduğuna şuan resmen inanıyorum. Ha bu arada paketi çok güzel. Çok çok güzel. 30 yıl önce yaşıyor olsam kesin alır vitrine koyardım. ;)

Siz hiç kullandınız mı? Şuan inanılmaz iyi hissediyorum. Tek sorun bu cilayla ömür boyu yaşayamam (:

Bu arada bu postta o kadar çok "ŞU AN" dedim ki bir şu an'sız daha bitmesin. Şu an kendinizi iyi bakmanızı diliyorum!

SHISEDO ANTI DARK CIRCLES EYE CREAM

Merhabalarrr...

Ay resmen şişmiş gözlerimle yazıyorum bu postu. Dün yoldan geldim ve inanılmaz yorgunum. Sanırım 12 saat falan uyudum; ama üzerimde bir kırıklık var.

Gözlerim deseniz.. Ah o gözlerim! Şişmişler. Morarmışlar. Neden peki, neden? Çünkü şimdi bahsedeceğim harika kremim bitti. Süremedim. Onun yerine idareten sürdüğüm krem de gözlerimde tam bir "idareten" duruyor.

"Shisedo Anti-Dark Circles", diğer Shisedo ürünleri gibi bir mucize resmen. Açıkçası bu ürünün tam boyunu kullanmadım. Sample ürünü yaklaşık üç hafta kullandım. Çünkü Shisedo sample cimrisi değil. Koyunca ürünü anlayacak kadar ürün koyuyor yani. "Öyle eve git sür bakalım yarın da gel al" mantığı değil. Sample bile içinde prospektüs gibi bir açıklama kağıdı ve karton kutunun içindeki gayet orjinal kutusunda geliyor.

Bu ürünü kullandığımda göz altlarım resmen gençleşti.Şaka yapmıyorum. O kadar genç, duru ve aydınlık duruyordu ki.. İnanılmaz! Ayrıca ufacık bir miktar bana "3 hafta" yetti! Normalde 169TL ile 199TL arasında farklı fiyatlara satılıyor. Alınmaz mı? Alınır. Hem de seve seve alınır. Söylemek zorundayım ki üç haftadır göz altıma concealer sürmedim!

Şuan elimde yeni alınmış ve henüz açılmamış bir Nuxe var. Onu bitirdikten sonra sanırım kararımı verip ikisinden birini alacağım. Nuxe hakkında hiç bir fikrim yok; ama Shisedo bu işi biliyor. Ayrıca diğer markalarla karşılaştırdığımda içeriğindeki madde sayısı oldukça az. Bu da ne kadar iyi bir ürün olduğunu hissettiriyor bana.

Yani ne diyeyim. Yüz bilmem kaç küsür lirayı adamlar hak etmiş. Alıp beş altı ay kullanacaksak veririm diye düşünüyorum çünkü ben daha önce böylesine harika bir şey görmedim.

Bu arada iki gündür kullanmıyorum. Onun yerine elimdeki Dr. Murad sampleını sürdüm. Ve göz altlarım fark edilir derecede FARKLIydı. Bu kötü bir şey aslında bana kalırsa çünkü resmen o ürüne bağımlı kalıyorsunuz. Yine de ömür boyu göz altı kullanacaksak bari iyi bir şey kullanalım.Değil mi? ((:

Uzatın Tırnakları!

Şu dünyada ne çektimse bir kırılan tırnaklarımdan bir de önemli zamanlarda kırılan tırnaklarımdan çektim yani!

Düşünsene manikür-pedikür yaptırıyorsun, saçını başını, onunu bununu yaptırıyorsun ki özel bir güne gideceksin. İşte o özel günde ben kesin bir tırnak eksik oluyordum. Pis Murphy! Beni hiç sevmiyorsun biliyorum!

Neyse yapmadığım şey kalmadı. Yok o tırnak sertleştirme cilasını sür yok bu no more break cilasını sür yok soyulmaya son zımbırtısı sür... Eeeee sonuç Murphy gene kazanıyor yani.

En sonunda Yves Rocher'den tırnak güçlendirme balmı aldım. Ojemi çıkardıktan sonra ellerimi yıkıyorum ve pıt pıt pıt sürüyorum.

Böyle biraz krem gibi, biraz balm gibi... Yoğun bir yapısı var. Açıklaması da şöyle;

"Çabuk kırılan, güçsüz tırnaklar için geliştirilmiş bu özel bakım içerdiği Organik Kakao Yağı ve Organik Karite Yağı ile tırnakları derinlemesine besler. Güçlenen tırnaklar darbelere karşı daha dayanıklı hale gelir. 
Haftada 2 kez uygulamanız önerilir.
...Ve dahası: Organik Kakao Yağı ve Organik Karite Yağı'nın yanısıra İçerdiği Hintyağı, Havai Cevizi Yağı ve Avokado Yağı ile tırnakları besler ve onarır."

En en en önemli nokta da şu ki İŞE YARADI!!!! Evet bende işe yaradı. Artık tırnaklarım uzuyor. İlk okul öğrencisi gibi gezmek zorunda kalmıyorum. Üstelik de indirimde almıştım ben bunu. Bu arada kullanmayı da hiç ihmal etmiyorum.

Ben indirimde 8 TL ye aldım sanırım. Kendi de muhtemelen 14 Tl falandır.  Kesinlikle ama kesinlikle tavsiye ediyorum.

Bu arada Murphy geçen hafta gene kazandı.Orta parmağımın tırnağı kırıldı. Bence Murphy'e bişey demeye çalışıyor. Terbiyesiz bişey :P Ama şuan durum iyi yanlış törpülemişim sanırımm...

Ha bu arada tırnak ürünlerinde fazlasıyla tavsiyeye açığım. Sizleri dinliyorum! (:

SAÇLARI YIKAYALIM YAĞLAYALIM

Tatilden döndünüz mü kızlar?



Deniz, kum, güneş... Bronz bir ten ve yıpranmış saçlar değil mi..Bir daha ki sene için en azından saçlarınız için neler yapabileceğinizi konuşalım. Sonra zararın neresinden nasıl döneceğinizi anlatacağım (: Ah kim su gibi akan saçları olsun istemez ki...

Güneşin saçları açma etkisi var. Bunu hepimiz biliyoruz. Ama aslında saçımızı da güneşten korumamız gerek. Bunun için mümkün olduğunca şapka takmak, ya da saçınızı şalla sarmak iyi bir seçenek olabilir..

Saçları ortalama bir uzunlukta olan her hangi bir kadının  saçını koruması için gereken ısıya karşı koruyucu spreyin miktarının bir çarşafı kaplayacak kadar olması gerektiğini biliyor muydunuz?

Yani saçlarımızı bu şekilde ürünlerle korumak oldukça zor ve pahalı! ayrıca bir dünya kimyasal da yüklemiş olabilirsiniz kafanıza! Bu nedenle şapka takmak oldukça önemli..

Ayrıca hepimiz biliyoruz ki saçları ıslakken taramamalıyızzzzzzz... Tarasak da yuvarlak uçlu, büyük fırçalar kullanmalıyızzzzz...

Bununla beraber ısıya karşı koruyucu spreylerin işlevine inanıyorum. Bunun için mühendis olmak, kimyager olmak falan gerekmiyor.

Ama ufak bir bilgi vereyim. Söylemezsem içimde kalır. :( Biliyorum çok sıkıcı ama biz torna tezgahlarında da ısıya karşı koruyucu sıvılar kullanırız. Sıvı ısıyı emer. Bir kısmı havaya gider.. Bir kısmı talaşa gider.. Eh parçaya düşen ısı oldukça azalır.. Saç için de durum pek farklı diyemeyiz ;)

Gereken uyarıları yaptıktan sonra size kendi sırrımı vereyim... Watsons'tan alığım spreyli boş şişeye zeytin yağı, badem yağı, kayısı yağı ve bir miktar da su koyuyorum. Kullanmadan önce iyice çalkalıyorum ve pıs pıssss.... Bunu bazen saunaya girerken de saçıma sıkıyorum. Saçlar inanılmaz nemleniyor, elastikiyet kazanıyor ve parıllll parıllll parlıyor. Zeytin yağı ve su saçları parlatır, badem yağı da kökleri besler. Kayısı yağının antiseptik özelliği var. Bu üçü benim için yeterli ama siz ylang ylang yağı ya da çam terebentin de ekleyebilirsiniz. Saçlarınızın nasıl değiştiğini görüp bana dua edin. Lütfen yaaaa!

Dermoeczanem. com // Online Alışveriş

Size gözüm kapalı olarak bir eczane tavsiye edeceğim. "onlineeczanem.com" hayal kırıklığımı resmen silip süpüren "www.dermoeczanem.com"

Dün göz kremi sipariş etmek için siteye girdim. Aslında sadece göz kremi alacaktım. Baktım 3 al 2 öde var. 3 aldım.

Aldığım göz kremi normal eczanelerde 89 TL iken ben 60 liraya almış oldum. Ayrıca hassas ciltler için aldığım 2 peelingten bir tanesi de bedavaya gelmiş oldu. Toplamda 110 lira ödedim ve kargo için ücret ödemedim.

Kargomu sorunsuz bir şekilde aldım ve içinden bir sürü sample ürün çıktı. Ürünler de Dr. Murad, Dermatologia ve Vichy gibi markalar yani!

Kullandıkça ürünlerle ilgili gözlemlerimi yazacağım; ama dün verdiğim siparişin bugün  elime geçmesi ve bu denli özenli olması nedeniyle kesinlikle tavsiye ediyorummm... (:

Online Alışveriş// Hayal Kırıklığı

Geçenlerde ilk kez bir eczane alışverişi yapmaya karar verdim kızlar. Kozmetik yerine eczane ürünleri kullanmak cilt bakımı için daha mantıklı gözükmeye başladı malum. Ne de olsa 4 fazlı lab. kullanıyorlar.

İyi güzel... Nette baktıım yağlı-karma cilt için Bioderma Sebium Hydra  nemlendiricisinin yanında 500 ml yüz yıkama jeli hediyeydi. Üstelik de 49.90 Tl gibi bir fiyatı vardı "onlineeczanem.com" da. Düşününce çok mantıklı değil mi?

EVETTT!!!

Ama ne oldu ? Namını çok duyduğum bu site ve çalışanları cidden beni sinir etti! Üstelik herkes bu kadar överken... Ürünüm 3 gün sonra geldi.. Böyle bol deneme vardı falan... Ben üvey evlat gibi hissettim kendimi resmen..

Aldığım ürünlerin gelmesi tam tamına 8 gün sürdü! Yahu zaten ürünlerim bitmiş. Neden yollamıyorsun? Üstelik deneme ürünü adına yolladıkları Acıbadem sütü makyaj bilmem nesi? 10 liradan fazla olmayacak bir ürünün denemesini neden yollarsın?

Denemenin amacı insanları yeni şeylerle tanıştırmak ve onları almaya ikna etmek değil midir?

Durumla ilgili siteye artık bir geri dönüş yaptım. Ta taaaaaa kimse sallamadı!!!

Ayrıca siparişimi verdikten bir gün sonra mail atıp adresi değiştirmek istedim. Geçerli adresi de verdim. Ama sonuç kargo eski adrese geri döndü!

Aldığım ürünlerden memnun olsam da bu alışveriş beni hiç mi hiç memnun etmedi!

Bittiler Gittiler

Yihha yine "bittiler gittilerrr" zamanıııı!

1.Yes to Carrots Body Peeling: Yazısı burada

2.Yves Roher Jardin du Monde: Severek kullandığım kokulardan. Hafif, çiçeksi.

3.DermoCare Ayak Peelingi: Yazısı burada. Bir paket daha var elimde!

1.Rexonna Duş Ferahlığı : İmzam!

2.Benri Kare Pamuk

3.Colgate Sensitive: Bu diş macunu, dişlerimdeki hassasiyete iyi geldi; ama kullandığım dönemde dişlerim sarardı. İkili pakette almıştım. Şimdi ikinciyi kullanıyorum.

4.Clinique Deep Comfort Hand and Nail Cream: Yazısı burada

1.Biotherm Pure-fect Nemlendirici: Yorumum için tik tak (:

2.Biotherm Pure-fect Yüz Temizleme Jeli: Çok severek kullandım. üç ya da dördüncü paketim. Yazısını okuyabilirsiniz.

3.Loreal Triple Active Göz Kremi: Bir kötülüğünü görmedim. Göz altlarını aydınlattığı doğru; ama daha farklı markalara yöneldim.,

1.Make-up For Ever Fırça Temizleyici: Çok SEVDİM!

2.Sephora Göz Makyaj Temizleyici: Yıllardır kullanıyorum ve seviyorum..

3.Yves Rocher Tırnak Peelingi: Muhteşem bir ürün diyemem. Ama kötü de değill. İkincisini açtım  şuan..

Ohh beee bunlar da bitti gelsin yenilerr (:

SEPHORA MAKYAJ TEMİZLEME SUYU

Yaklaşık bir senedir SEPHORA markasına ait makyaj temizleme suyunu kullanıyorum. Kendisinin Bioderma kadar iyi olduğuna inanıyorum. Cilt makyajını da göz makyajını da güzel çıkarıyor. Yüzümde her hangi bir reaksiyona neden olmuyor. Ayrıca göz makyajımı çıkarırken göz etrafımı da yakmıyor.

Yine de ben göz makyajımı ayrı bir şey ile çıkarmayı tercih ediyorum. Waterproof makyaj hariç hepsini güzel çıkarıyor. Sonrasında muhakkak yüzümü yıkamayı tercih ediyorum. Yüzümde kalırsa kötü şeyler olacak diye korkuyorum. Benim yüzümde hep kötü bir şeyler olur zaten. Annemle uzun süre görüşmeyip birden karşı karşıya gelince bile sıkıntıdan yüzümü sivilce basıyor.

Pompalı bir şişesi var. Bu nedenle ürün israfı olmuyor. Ayrıca hatrı sayılır bir süre gidiyor. Üç farklı boyutu var. Ben orta boyu alıyorum. Aslında büyük boy daha ucuz. Vay be ben aptalmışım meğerse bunca zaman. Çünkü benim kullandığım 24 tl büyük olanı 34 tl. Seyahatlerde yanımdan ayırmayacağım yegane şeylerden biri oluyor kendisi.

Bioderma bir eczane ürünü ve içerik karşılaştırması yapamam. OK? Ben kimyacı değilim. Oradan buradan duyup da o yeah dostum bunun içeriği bir su kadar saf dersem kendi mesleğime hakaret ederim. Bana gerçek verilerle gelin! Ya da ben size gelirim. Neyse kimse bi yere  gitmeden şu postu bitirelim. Söyleyeceklerim sanrıım bu kadar.. bye!

L'oreal Waterproof Lash Architect Maskara

Merhaba.. Size şuan Ankara sınırları içerisinden üzülerek bildiriyorum.

Bayram alışverişimde Loreal Waterproof Maskara aldığımı söylemiştim ya hani... Hani havuzda kullanacaktımmm.. Heh işte o maskara gözümden nasıl aktı anlatamam.. Rimel kalmadığı gibi resmen gözlerim panda yavrusuna döndü.

Hatta bir de makyajımı sildiğim pamuğun resmini çektim sırf göresiniz diye. İki üç kat sürülmüş rimelden geriye kalanlar efenim, buyurun!

Normalde Loreal'in her makyaj ürününe gözü kapalı güvenirdim; ama bu benim için gerçek bir şok oldu buyrun bakın!

Yves Rocher mini alışveriş

Merhaba bayram arasında Yves Rocher'de diğer bir takım mağazalar gibi indirim yaptı. Aslında öyle mağazaya koşulası indirimler yoktu benim için en azından. Kendime göre oluşturduğum bir liste vardı ki onları indirimde almak için şöyle bir uğradım. Aklımdakilerin dışına çıkmadığıma mutluyum.

Bu indirim nasıl bir şeyse, indirim var dedikleri an insanlar koşuyor. Özellikle düzenli kullandığınız şeyleri stoklamak için iyi bir fırsat olduğunu düşünüyorum. Ben de bu nedenle çok sıradan; ama kullandığım dört ürünü aldım. 

Portakallı duş jeli (1+1), Greyfrutlu duş jeli 

El ve tırnak bakım kremi

Ayak peelingi

Hepsi günlük hayatta sık tüketilenlerden olunca indirimde almamak olmazdı. Gözlemlerimi paylaşacağım.. 

Sevgilerrr... 

Bronzer Issue Vol.3 Daha zayıf gözükmenin formülü..

Bronzer Issue'ya kaldığımız yerden devam ediyoruz. Bugünkü olay çok önemli. Çünkü size bir sır veriyorum. Victoria'nın meleklerinin vücuduna baksanıza ne kadar da muhteşem değil mi? Sütun gibi. 

Tamam hatunlar muhteşem ok. de sırları da var yani! Ne olduğunuz bilseniz o kadar şaşırırsınız ki..

Tatilden dönen kadın çekiciliği diye bir şey olduğunuz hiç kimse inkar edemez değil mi? Yani güneşte kavrulmuş, soyulan, denizde saçları keçi kılına dönmüş gelenlerden bahsetmiyorum tabi ki, hadi ama!

Koruyucu kremini sürmüş, adam gibi yanmış. Cildini ve saçlarını mütemadiyen nemlendiren altın gibi parıl parıl hatunlardan bahsediyoruz burada. 

Eğer siz de tatilde yanan şanslılardansanız işiniz çok kolay demektir. Bacaklarınıza peeling sonrası süreceğiniz güzel bir nemlendirici ve hafif bacak makyajı işinizi görecektir. Peki nedir bacak makyajı? Zaten yanmışssın kömür gibi bronzer al da sür demiyoruz yani.. Benefit vücud balmını bacaklarına uyguladığında zaten elmas gibi parlayacaklar..Ama daha bitmedii.. Bronzlaşamamış kızların hikayesini de dinlemek zorundasın tatlım.. Sır en sonda!

Eğer benim gibi yanamamışlardansan duruma göre (durum da havuza girecek misin mesela yani)  Wash-off (yıkanabilir)  ve yıkanamaz bronzerlardan birisini seçmelisiniz. Seçerken bir mat koyu ve bir de görece daha açık renkli bir parıltılı bronzer seçmek mümkün.. İki tane olmasının nedeni şu.. 

Mat bronzerı tüm kol- bacak uyguladıktan sonra bir pudra fırçası, allık fırçası ya da makyaj süngeri ile açık renkli bronzerı ya da aydınlatıcınızı -ki bunu pek önermezdim şahsen sonuçta aydınlatıcı yüz için üretilmiş ve bir kerede puyffff.. Biter gider!- bacağınızın kolunuzun tam ortasına boyunca uygulayacaksınız. Yani misal bacakların yanları koyu ve matken dizinizden geçen uzun bir açıık parlak çizgi var. İşte bu sizin daha şekilli ve daha düzgün görünümlü bir vücuda sahip olmanızın anahtarı..

Elbette bronz tenlilerin bacaklarını iyice nemlendirip tam ortadan bir aydınlatıcı uygulamaları da mümkün... Aradaki fark gerçekten hissedilir olacak. Bana güvenin!

Bu arada peeling yapmayı unutmayın ama abartmayın (:

Bir issue'nun da sonuna geldik..

Bronzer Issue Vol.2

Vol.1' de Guerlain ışıltılı bronzerdan bahsetmiştik.. Nasıl bronz gözükebiliriz sorusuna cevap veren tüm yüze uygulanabilen bronzer tipi...( tabi ki kullanacağınız bronzer sizin seçiminiz olacak ben sadece örnek olarak Guerlain'ı kullandım. ) Şahsen tüm yüzüme uygulayacağım bronzerın mat olmasını hiç sevmem. Leke gibi geliyor gözüme..Mat bronzer benim için gölge yapma gereci gibi bir şey.

Çok sayıda mat bronzer almış olan benim için sanırım en sevdiğim bronzer Flormar Wild serisinin mat bronzerı oldu.  Çünkü çok kalıcı ve sanki griimsi. Soğuk bir rengi var. Kırmızımsı mat bronzerlar cildimde bir garip duruyor. Sephora'nın ki aslında bir bronzer değil siyahiler için toz fondöten.. yine de severek kullanıyorum. Flormar'a göre daha turuncu.

Peki bu bronzerı yazın nasıl kullanırım..
Yüzümde gölge yapmak istediğim yerleri -ya da 3 ve ters 3 kuralı biliyorsunuz- mat bronzerla belirledikten sonra bütün yüzüme ışıltılı bir bronzer geçiyorum. Mat yerlere çok getirmiyorum. Böylelikle hem şekilli hem de bronz oluveriyorum.

Not: 3 ve ters 3, yüzünüzde alından başlayıp yanaklarınızdaki oyuk boyunca giderek ve geri gelip çenenize doğru çizdiğiniz hat.. Çenenizi daha uzun ve şekilli göstermek için çene boyunca çizgiyi takip edebilirsiniz.

İmza Vampir Beyazı ama kozmetik bronzu kız!

Bronzer Issue Vol.1

Kızlar n'aber?

Tatildesiniz di mi! Deniz-kum-güneş... Bronz ten... Ben.. Ya ben suyu ya duşta ya spor salonunun havuzunda görüyorum bu ara. Ama renk değişimine inatla direnen renk pigmentlerim bana pek yardımcı olmuyor doğrusu. Aslında güneşte yanıp buruşacağım korkusuyla sürdüğüm +50 faktör kremlerinde etkisi olabilir.

Neyse bugün Bronzer issue vol.1 yapmaya karar verdim. Şöyleki Vol. 1 yüz için harikalar yaratan bir Guerlain Terracotası olacak. Bu konuda Guerlain'ın ne kadar ünlü olduğunu bilmeyen varsa sussun. Artık biliyor.

Guerlain Terracota iki taraflı. İçinde öyle süngermiş, fırçaymış çıkmıyor. 169 Tl veriyorsun bir 3 kuruşluk şey ekleyemiyorlar. İşte bu benim en nefret ettiğim şey bu bronzerla ilgili.

Geri kalan her şey çok sevdiğim şeyler olabilir. Enteresan, alışmadığımız bir tasarımı var. Aynalı kapağı mıknatıslı ve pudra kısmından bağımsız. Buna rağmen hiç düşmüyor. Ben gene de karton kutusunda taşıyorum.

Hayvani boyutlarda.Net 14.5 gr dolayısıyla sürerken elimi korkak alıştırmıyorum.

Ürün o kadar hafif ki... Dolayısıyla tüm yüzüme uygulayabiliyorum.Sanki, sanki ben bronzmuşum gibi oluyor. (Bu arada selam ben vampir beyazı kız ve buna rağmen her şey Guerlain ile yolunda.) Leke gibi durmuyor. Işıltılı bir görüntüsü var. Disko topu değil tabi ki sağlıklı bir görüntü...

Kontur yapmak için müsait değil. Tüm yüze uygulamak için fevkalade.

Ortasında altın rengi bir kısım var gördüğünüz gibi ve bu iki kısmı karıştırarak sürerseniz ışıltılı bir yüz oluyor. Bazen -ayrıca- sadece aydınlatıcı olarak kullanıyorum..

Allah'ım kullandığım en kaliteli şeylerden biri ne diyebilirim ki... (Boru değil 170 lira unutma!)

Ama Morhipo'da indirimler olabiliyor. Bir bakın derim!

Diğer issue'larda görüşmek üzere.. Bronz ve güzel ve .. ne diyebilirim ki.. kızlar!

Alışveriş Vol. Bilmem Kaç//Bayram

Bayramda neler aldım?

Alışveriş deyince kanım daha hızlı akıyor sanki.. Nabzım hızlanıyor.. O yeah!

Watsons- Gratis indirimini iyi değerlendirdiğimi düşünüyorum. Bunun dışında tabi kıyafet alışverişi de yaptım ve takı ve ayakkabı... O yeahhh (Burada Adam LAvine araya giriyor.. Dıt dı rıt tırı..)

Alışverişimin toplu fotosu var; ama Gratis ve Watsons olarak iki parçaya böldüm ve bu kısım sadece kozmetik vs. ile ilgili olacak. Giyim kısmını ayrıca yapacağım..

WATSONS

Loreal Lash Architect Waterproof Maskara 

Loreal Lumi Magic  Kapatıcı

Loreal Göz  Makyaj Temizleyici Çift Bazlı 

Maybelline Master Precise (sanırım okuyamadım yazıyı) Siyah Eyeliner 

Maybelline Color Show 262 Pink Boom (koyu pembe)

Maybelline Color Show 77 Nebline (açık pembe)

Maybelline Color Show 754 Pow Green (yeşil)

Garnier BB krem (Yağlı ciltler için)

GRATİS

Aslında Gratis'in en en sevindiğim olayı ağız bakımındaki indirimi oldu..

Arm and Hammer Hassas Dişler için Beyazlatıcı Diş Macunu (Mikemmel!!!) ve yanında hediyesi Femfresh Temizleme jeli

Cetua Burun Bandı

Benri Aseton 

Benri Pamuk 

The Balm Instain Allık

Emotion  Deo.

Bu seferki indirimler oldukça güzeldi ve ihtiyacım olmayanları almamak için özel çaba harcadım diyebilirim. 

I feel good dara dara dara raa... 

Bitenler Klübü

Bitenler klübünün yeni üyelerine merhaba diyelim... Bakalım bu süre içinde neler bitti.... Neler ''bitsinn gırrr'' neler '' neden bitti yeaaa'' idi...

Down Under Naturals Conditioner: Açıkçası güzel nemlendiriyordu. Doğal olması da benim için önemliydi. Yeniden alabilirim.

Bioblas Sarmaşık Özlü: İmza şampuanım. Kullanmadığım bir dönem saçlarım topar topar dökülünce anladım ki biz ayrılamayız.

Adını anlayamadığım Vanilya Club'tan çıkan maske: Muhteşemdi tek kelime. Bitki kokuyordu ve saçlarım bir anda ipek gibi oldu. Zannediyorum oldukça yüksek bir fiyata Vanilya Club'ta satılıyor.  http://www.vanilyaclub.com/

Watsons Çilekli Scrub: Sevemedim. Kokusu çok ağır geldi ve taneleri fena değildi; ama kokusu katlanılmayacak derecede çilekli yoğurt kokuyordu.

Yves Rocher: JArdin Monde güzel bir çiçek kokusu. Yaz için ideal.

L'occitane Hurmalı El kremi: Muhteşem kokusuna rağmen muhteşem nemlendirmeyen ve çok mutlu etmeyen minicik bir el kremi. Tekrar alacağımı zannetmiyorum. TBS'a yöneleceğim.

Too Faced LAs Gasm Maskara: Küf kokuyor. Bitti. Uzatıyor ve biraz hacim veriyor. Hayatımın rimeli diyemem.

Sephora Ruj: Çok seviyordum kendisini ama bu hale gelmiş erimiş bi türlü kıvama girmedi.

Beauty Blender Benzeri Sünger: Bu sürgeri en sevdiğim makyaj fırçalarımdan bile çok seviyorum. Gratis ve Watsonsta bulunuyor. Fondoten ve concealer için harika!

Kirpik Kıvırıcı: Bunu İstanbul'da pazardan almıştım. Artık miadı doldu. Atıyorum. (6 Yıl?)

Shisedo Pureness Tonik-Nemlendirici-Temizleyici: Yorumları burada

Yves Rocher Göz Kremi: Yorumları burada

Benri Pamuk: Ailecek seviyoruz.

Lancester Makyaj Temizleme Suyu: Muhteşemdi! Bioderma'dan bile iyi olabilir.

Benefit Hello Flawless Fondöten: Yorumları burada

Yes To Carrots Butter: Yorum için tık tık

Flormar Kapatıcı: Yorum için tık tık

Dior Nude BB: Yorumları burada

Too Faced, Too Faced Glamour to Go

Too Faced aşkımla selamlarım hepinizi...

Uzun süredir almak istediğim kimi zaman almaya gidince bulamadığım ya da yerine başka bir şey aldığım avuç içi kadar bir palet tanıtacağım size!

Paketi de masal kitabı gibi.. İki katlı, çekmeceli.. Tam Too Faced paketi ve ben bir paket insanıyım!

O kadar pratik ki seyahate gidecekseniz onun dışında almanız gereken şey fondöten, pudra ve alternatif bir ruj olacak.. Kullanıyorsanız baz ve aydınlatıcı belki...

Çünkü içerisinde 8 adet bir birinden güzel ve kaliteli far, bir adet allık ve bronzer ve bir de ruj var... Renkler o kadar özenle seçilmiş ki kombinasyonları çok sayıda yapmak mümkün...

En önemli yanı da Too Faced farlar çok kaliteli, çok kalıcı,çok  yumuşacık ve çok aşık olunası çok Too Faced!

Renkler simli ve simlik parlak olarak seçilmiş. Yani gece için mikemmel! Gündüz de kullanması çok mümkün renkler!

Allık, şeker pembesi ve parıltılı..O kadar güzel duruyor ki... Bronzer da aynı şekilde mat değil. Zaten bu palet mat bir palet değill!


Kendisi 70 küsür lira civarında idi sanırım. 69 TL olabilir. Ben Sephora'da %50 indirimle almış bulundum. Çok mutluyum iyi ki daha önce almamışım. İyi ki bu paleti almışım!

Ben bu tarz palet ürünleri daha çok seviyorum. Öneride bulunursanız beni mutlu edersiniz (:

Dior Nude BB Krem

Bu annem nasıl bir insansa gittiği her yerden sample alır. Ama yani aldıklarını ben deve yüküyle alışveriş yapınca bile vermiyorlar. Sinirlerim harap oluyor. Neyse bu ürünlerden biri de Dior Nude BB krem.

Açıkçası BB insanı değilim. Yani yüzümde kapatıcılık işini az da olsa görmeyen bir şeyi sürmektense sürmemeyi tercih ederim. Ya da Benefit Hello Flawless gibi çok hafif yapılı ve kapatıcılığı olan bir şey sürerim.

İşte bu düşüncelerimi yıkan şey Dior BB krem oldu. Dior yapmış yapacağını. O kadar su gibi o kadar akışkan ve kapatıcı ki.. Buildable sanırım. Çünkü üst üste uygulayarak lokal kapatıcılık sağladım. Cildim reaksiyon vermedi ve kalıcılığı çok çok çok iyiydi. (Aşırı ötesi hassas cildimde!) Gerçi üzerine Lancome Teint Miracle pudra geçtim. Ama pudranın kalıcılığını beğenmiyorum o ayrı!

02 numara benim elimdeki ve ben vampir beyazı cilt tonumdan biraz daha yanarak insani bir beyazlığa ulaşmış olduğum için rahatça kullanıyorum. Yine de cuk oturuyor diyemem.Anlamadım nedendir Türk kızları karadır diye 01 num.ı getirmemişler her halde. Aynı sorunu Lancome Teint Mir. pudrada da yaşadım.

Büyük bir sample ve 3-4 kez kullanma imkanım oldu. Spf 15 içermesi de önemli bir nokta. Sonuçta spf 30 ile spf 50 faktörün koruması arasında % 2 lik bir fark var. Sampleın gücü adına bu BB kreme cidden bayıldım ve en yakın zamanda almayı düşünüyorum.

MUFE Mix And Fix

Hepimizin şansına aldığımız pudra kötü çıkabilir, tenimize uymayabilir ve kek gibi gözükebiliriz. Gerçi artık mineral pudralarla bu sorun biraz daha çözülmüş de olsa nefret ettiğiniz pudrayı bitirebilmeniz için hala bir şansınız var...

Ya da sabah işe giderken akşamki randevunuzu düşünerek bozulmayan bir makyaj dileyebilirsiniz. Sonuçta kısa sürede hem göz hem yüz makyajını yenilemek kolay iş değil. Hele ki bozulmuş makyajın üzerinden geçmek hiç benlik değil..

Bütün bunların çözümü MUFE'nin makyaj sabitleme ve görüntü iyileştirme özelliğine sahip spreyi Mix and Fix'te. Aldığımdan beri çok memnun kalarak kullandım. Başta nasıl olduğunu bilmediğim için küçük boyunu aldım (25 tl). Aldığımdan beri de oldukça fazla kullanmama rağmen bitmedi. Baya bereketli çıktı. Spreyin püskürtme açısı güzel tasarlanmış biraz da bununla ilgili..

Sabah yaptığım makyajın ömrünü uzattığı bir gerçek ama gene üzerinden geçmek gerekebiliyor. Allık, pudra gibi.. yoksa kapatıcımı süreyim, ay aydınlatıcımı süreyim.. gibi değil.

Ayrıca yüzü de ayrı bir aydınlık gösteriyor. Bu görüntüyü de seviyorum. Pudra kullanmak istemeyenler için de fondötenin ömrünü uzattığı bir gerçek!

Sephora'larda MUFE yani MAKE UP FOR EVER ürünlerini bulabilirsiniz..

Too Faced Erotic Gloss

Angelina Jolie'nin dudaklarını kıskananlara müjde!

Angie'nin gemi gibi dudakları kadar olmasa da bizim de dudaklarımız artık dolgun ve seksi gözükebiliyor. İlerleyen teknoloji sağ olsun! Hayır hayır estetikten bahsetmiyorum. Plumping ruj/glosslardan bahsediyorum.

Aslında çok da yeni bir ürün değil. Hatta eski bile sayılabilir. Üniversitede kullanırdım mesela bazen... Üç marka denedim daha önce. Bunlar Dior, MAC ve Bourjois idi. Açıkça söyleyebilirim ki MAC hiç bir işe yaramazken Dior mükkemmeldi ve Bourjois da hiç fena değildi. Buna rağmen geçenlerde Sephora'dan Too Faced'in dolgunlaştırıcı glosslarından olan "Erotic" rengini aldım. Rengine vuruldum; ama yapısı da bir o kadar iyi!

Too Faced'i, o zamanlar Angie'nin kullandığı marka olarak bilirdim. Ama denememiştim. Şimdi ise başımın üstüne koydum bile. (Farlarına olan aşkımı bilmeyen var mı?)

Asıl fiyatı 50 lira civarında. %50 indirimden 25 liraya kaptım kendisini. En güzel yanı da 25 lira olmasının yanında yapış yapış bir his vermemesi. Denenesi bir ürün ve ben bu nedenle mutluyum. Bittiğinde kesin kesin kesin alırım gene... 

SHISEDO FOUNDATION BRUSH / FONDÖTEN FIRCASI

Bana göre en iyi makyajın sırrı yüzünüze maske takmış gibi bir görüntü oluşmaması. Fondöten uygulaması da bu noktada çok büyük önem kazanıyor.

Uzunca bir süredir yüzüme parmaklarımla fondöten uygulamaktan kaçınıyorum. Çünkü elimizle dağıttığımız ürünün tam olarak yayılmıyor ve bütün gözeneklere giremiyor. Üstelik de artan ürünün ciltte kalıp gibi durmaya devam ediyor.

 Ayrıca elimi yüzüme sürmeyi de pek seven bir insan değilim. Tırnaklarımın arasındaki bakteriler fondotene karışıyormuş da yüzüme yayılıyormuş gibi hayaller görüyorum. Hem zaten tırnaklarım da uzunsa yüzümü çizmekten de korkuyorum.

Fondöten için bir çok fırça denedim. Ama aralarında en sevdiklerimden bir tanesi şüphesiz Shisedo. O kadar ergonomik ki.. Hem küçük, hem hafif.. Hem de kavraması çok kolay. Ayrıca kılları sık ve açılı. Yüzün en kıvrımlı yerlerine bile ulaşmakta sorun yaşamıyor. Yumuşacık kılları olmasına rağmen kesinlikle rijit. Genelde burun kenarları fondötenin en zor uygulandığı yerlerden biridir. Ve Shisedo ile bir harika oluyor.

Kesinlikle ürün emmiyor. Maske gibi bir görüntü oluşturmuyor. En iyi sonuç için üzerinden bir kez de stippling yani bastır çek yöntemiyle süngerle geçiyorum. Sonuç kusursuz. 

Fırçamı çok canım arkadaşım Ece, Kore'den bana hediye olarak getirdi. Tabi ki Türkiye'de de ulaşmak mümkün. Oldukça yüksek meblalara tabi... 

Diyorsanız ki bir fırçam olsun tam olsun işte o 'Shisedo' olsun. 

Nude Renkli Ruj

Yaz geldi ve herkes tatillerde, mekanlarda şu ara.. Hatta gece çıkmayanı dövüyorlarmış desem inanır mısınız? İnanmayın. Yok öyle bir şey.

Gece çıkarken bir çoğumuzun tercih ettiği ve oldukça iddialı olan siyah dumanlı göz makyajı- her ne kadar ben yaptığımda Mickey Mouse'a benzesem de- zamanın eskitemeyeceği makyajlardan her halde. O kadar kendinden emin ve cool bir duruşu var ki yaz kış demeden yapıyoruz. Bu noktada önemli olan şeylerden biri de doğru ruju seçebilmek tabi ki.

Aldığımdan beri severek kullandığım ve rengini çok beğendiğim Flormar DC28 numaralı rujum bu iş için biçilmiş kaftan. Renk olarak tam bir NUDE ve yapısı bu tarz bir makyaj için oldukça uygun.

Deluxe Cashmere Lipstick serisi  mat rujlardan oluşuyor. Ambalajı ise oldukça şık. Klasik Flormar ambalajlarından ziyade bana bir Too Faced izlenimi veriyor. 

Rujumuzun kalıcılığı hiç de kötü sayılmaz. Kendisi tam bir mat. Buna rağmen diğer mat rujların yaptığı gibi dudakları kurutmuyor. Yoğun siyaz göz makyajıyla bir harika durduğu gibi no-make up make up için de biçilmiş kaftan diyebiliriz.

Flormar Deluxe Cashmere serisine www.flormar.com dan ulaşıp sipariş verebilirsiniz.

Laf aramızda kızlar gönderim çok hızlı ve güvenli.. ;)