Sayfalar

25 Aralık 2012 Salı

Batan Geminin Malları

Bu arada burada batan gemi benim onu baştan söyleyeyim de...

Yılbaşına resmen saatler kaldı ve hepimiz heyecan içindeyiz diye düşünüyorum. Tabi yeni bir sene pek umurumda değil açıkçası.Ben yılbaşı gecesi ne yesem ve ne giysem ve bana ne hediyeler geliyor diye düşünüyorum aslen. Bence yılbaşı ve hediye kelimeleri sözlükte bir biriyle tanımlanmalı. Yani Yılbaşı: Hediye almak/ vermek olarak da tanımlanmalı. Hal böyle olunca ben de habire kendime hediye aldırıyorum tabi ki. Napalım yani ben söylemesem kimin aklına gelecek de ah Elüpümüze bi hediye alalım diyecek. Gerçi Deniz der kesin. Deniz'i öptüm ayrıca onun ve tüm ailesinin de Noel'ini kutluyorum. (:

Selam gönderme işimiz de başarıyla gerçekleştiğine göre aldıklarımı yazmalıyım artık. Kozmetik alış verişimden söz etmiştim aslında;ama üstüne gelen bir iki ufak tefek şey var. Tabi ben aslında genel olarak burada aldığım kıyafetlerden bahsedeceğim.

İlk olarak geçen yazımda söylemeyi unuttuğum şey Bioblas şampuanlarımın yanında bir maske ve bir de ıslak saç kremi hediye etmişti Watsons. Hala kampanya devam ediyor.



İlk olarak İstanbul'dan gelmiş ve bir kışı sadece incecik bir ceketle geçirebilmiş birisi için Ankara'nın dondurucu soğuklarına karşı alınacak ilk önlem bir paltoydu. Ben de gezdim dolaştım neredeyse arşa ulaştım ve üç palto arasında kalarak birinde karar kıldım. Aslında bir tanesi klasik kesim, deve tüyü rengi ve yün bir Guess'ti. Ama ne yalan söyleyeyim Guess'ten bugüne kadar milyonlarca aldığım şeyden sağlam kalan tek şey jeanlerim (ki M bedenden XS'a düştüğümden hepsini anneme verdim) bir de kazaklarım oldu. Yani ayakkabı, çanta, cüzdan ne olsa paramparça iken paltoya 800 lira gibi bir servet döküp gelecek sene bir şey olursa resmen Guess'te oturma ve açlık eylemi yapardım. Ha tabi fişiniz varsa adamlar manyak gibi değişim veriyor. Bu güne kadar Allah var bir kez red almadım.Bu da Guess aşığı olmamın büyük bir sebebiydi. Gene de riske giremedim ve o paltoyu alamadım.

Bir diğeri Fabrika'nın bir paltosuydu ki bence Fabrika'nın kesimleri inanılmaz güzel. Hiç tahmin edemeyeceğim kadar modern bir palto bulmuştum %50 indirimde ve 300 lira civarında uygun bir fiyatı vardı. Buna rağmen sadece M bedeni olduğu için ondan da vazgeçtim.

Seçimim elbette mağazalara gelmeden önce Zara'nın sitesinde görüp gözüme kestirdiğim ve %70'i yün olan modern kesimli bir palto oldu. Allah'ım nolur indirime girmeden bitsin ve kimse indirimden alamasın.Neyse ben bu paltoyu 259.00 TL'ye aldım. Diğerlerinin yanında daha uygun fiyatlıydı. Bu arada aslında 200TL, 300TL'nin az bir para olmadığının farkındayım; ama bence iyi bir paltoya yapılan yatırım daha karlı. Senelerce giyilecek bir şey için aslında az bir para, her sene almaktan kesinlikle daha ucuz.








Bu paltonun yanında bir de çizme almam gerekiyordu. Nine West' den geçen sene indirimden aldığım ve sadece bu sene giydiğim çizmelerin hali içler acısı olduktan sonra tabi ki alınacaklar listesinden direk silindi bu marka. Ben de deri kalitesini çok beğendiğim Desa'dan bir çift uzun çizme aldım. Bence Desa deri konusunda gerçekten bir numara ve fiyatını kesinlikle hak ediyor. Daha önce oradan aldığım ayakkabılarım aslında Desa aşığı olmamın ve Desa farkını yaşamamın bir sebebidir. Evet Desa pahalı biliyorum;ama gene söylüyorum, her zaman giyilecek bir şeye para vermekten çekinmeyin. Çünkü çöpe gidiyor resmen. İstanbul resmen ayakkabı cenneti. Her fiyata ayakkabı var ve yani bir oda dolusu ayakkabım var. Ama maalesef ucuza aldığım ayakkabıların ömürleri yetmediği için çöpe gidiyor. Sonuç olarak param çöpe gidiyor.Bir tane olsun tam olsun. Çizmeler maalesef fotoğraflarda net çıkmıyor. Oldukça uzunlar, arkalarında fermuar kısmında bir püskülü var. 580 liraydı sanırım.Şuan indirim başlamış koşun!
















 Derken derken daha önceki yazımda söylemiştim galiba Twist'ten bir gömlek ve bir de kalem etek almıştım.

Gömlek resimde net anlaşılmasa da kumaş olarak ve kesim olarak çok başarılı. Bol iniyor ve tam olarak taytla giyilebilecek uzunlukta.Fazla açınca asalet değil rezalet oluyor malum. (Taytla poponuzu açıkta bırakmayın kızlar lütfen lütfen çok irite edici bir görüntü ki bırakın hayal etsinler emin olun daha gizemli olursunuz!!!) Ben bu gömleği şahsen deri pantolonumla, deri taytımla, really skinny bir taşsız jeanle giymeyi düşünüyorum. Bahar aylarında da beyaz bir pantolonla neden olmasın? Boynuna da bu senenin modası büyük yaka ya da türevi kolyelerden, göğüs dekoltesi yaparsam  o dekolte uzunluğunda ince bir kolye kullanabilirim diye düşündüm. Elbette içine soktuğunuz taktirde bir etekle ya da yerine göre mini bir şortla ki şort deri olabilir, polyester ya da payetli olabilir...vs. giyilebilir. Yani geceye geçişi kolay bir parça.Evet iki saattir bunu söylemek için kıvranıyorum aslında. Zannedersem 140 ya da 150 TL civarında olacak. Ama TWIST İNDİRİME GİRDİ ve ben çok sinirliyim! Bu arada resimde gömlek bildiiin sümük gibi duruyor yahu!






Neyse bir de kalem etek demişken ben bu eteği Twist'in look bookunu ilk çıkardığında görmüş ve resmen dibimi orada düşürmüştüm. Sonunda almak nasip oldu! Bunu klasik bir tarzla kullanmak mümkün olduğu gibi gömlek ve uzun renkli salaş kazaklarla da giymek mümkün. Penye gibi bir kumaşı olduğu için de yazın basic tshirtler ya da atletlerle ya da ya da... Allah'ım kombin delisi bir etek tam bir bonus parça! 99TL olmalıydı yanlış hatırlamıyorsam.




Bir de saat alayım diyordum bu aralar. Retro kadını olarak retro akımı olan Casio'lardan almazsam boynum eğik yürürdüm ki olmazdı. Ben de Avea'nın bana verdiği indirime dayanarak www.lidyana.com dan %30 indirimle şu saati aldım. Ne yalan söyleyeyim çok da bayılmadım. Bence Seçil'in  saati daha güzel; ama sarısı kalmamış bitirmişsiniz yaaa!!! İnsan bize de bırakır. Ama kötü de değil yani şimdi  doğruya doğru şimdiden sevmeye başladım aslında. 71 TL den 41 Tl ye düşüyor Avea'nın indirimiyle ve bence bir hediye ya da aksesuar almak için Lidyana fazlasıyla iyi bir tercih. Hele de Avea'nız varsa! Kargo çok hızlı. Hizmet çok kaliteli. Yani kutusu bile bir zarif. Gerçekten tebrik etmeli!




Tabi iki tane de kürk etol aldım. Birisi anneme diğeri de bana. Aslında boyunluk demek daha doğru. Biz bu sene çok sıcak olacağız, mutluyuz... Bu etole güzel bir broş almayı düşünüyorum. Klasik giyineceğim günler için...






Geçenlerde The Body Shop indirimi sayesinde bir de setim oldu. Hindistan cevizli olanını aldım;ama kokusu beni çok da açmadı.Daha önce Victoria Secret'ın coconutını kullandığımdan olsa gerek.. İçinden orjinal boy bir duş jeli, bir sabun, bir lif (?), bir küçük boy scrub ve bir de küçük boy body butter çıktı. Resmine baktığınızda ne kadar küçük olduğunu tahmin edebilirsiniz herhalde. Yine de benim hoşuma gitti doğrusu. Seve seve kullanacağım.Zaten Body Butterlarının ne kadar güzel olduğunu bilmeyen yoktur her halde. Bu arada bu set 64.000 tl imiş.Ben Markafoni' den 45 Tl ye aldım. Kazıklanmadığıma memnun oldum doğrusu. (:







Bu aralar Inglot'ta 3 ürün alana %50 indirim var ne isterseniz sünger alın yine yararlanabiliyorsunuz. Ben de fırça istiyordum ne zamandır;ama tabi kalmamış benim istediğim fondetein fırçası. Ben de bir concealer (kapatıcı) fırçası, bir makyaj süngeri ve bir de çok merak ettiğim makyaj temizleme mendili aldım. Toplamda hepsi 31.00 tl tuttu. Makyaj temizleme mendili 21.00 Tl, fırça da yanılmıyorsam 32 tl idi. Sünger de 7 lira olmalı.

Makyaj temizleme mendillerine bir alerjim var. Yüzümü yakıyorlar ve ne olduğunu bilmediğim bir şeyin yüzümde kalması kadar sinirimi bozan ne var şuan bilmiyorum. Bu mendille yüzümü sildikten sonra özellikle 2 saat falan yüzümü yıkamadım. Belki de daha fazla... Ve inanamıyorum;ama hiç bir reaksiyon göstermedi cildim. Demek ki gerçekten başarılı bir ürünmüş dedim. Tek sorun göz makyajınızı çıkarmıyor. Bu mendiller seyahatlerde çok işime yarayacak gibi hissediyorum.




Fırçaları zaten ne kadar kaliteli söylemeye gerek yok. Fark ortada...





Makyaj süngerini de denemiş olacağım. Daha önce kullanmadım. Ama süngerlerden en iyi performansı ıslatınca alıyorsunuz. Islatmadan sanki fondeteini emiyor gibi oluyor. Mesela daha önce beauty blender almıştım;ama bir kaç kullanımda parçalandı gitti. Yine de çok güzel bir görüntü veriyordu.






Fırça demişken şuan Gratis'in %30 The Balm indirimi var. Ben de bir fırça aldım. İki taraflı bir fırça bu. Bir tarafı pencil brush diğeri blender brush. kılları doğal ve sertlikleri de oldukça güzel. 16.00 Tl olması lazım. İki fırça için fazla güzel hem de bu kalitede. Bu arada pencil brush kısa kısmı oluyor. Bu kısımla göz çukurunuza sürdüğünüz farı blender kısmıyla da dağıtıyorsunuz.


Yine Gratis'ten 2Tl ya da 3Tl olması lazım, yağ emici mendillerden aldım. Oil control tissue yazan... Regl dönemimde özellikle yüzümdeki yağlanmadan rahatsız olduğum için gün arasında iş yerinde yüzüme yapıştırıp geziyorum diyebilirim. Oldukça da başarılı.Ve NOBS!!! Bu bir icat bence. Ya o kadar başarılı bir oje temizleme mendili ki anlatamam. Resmen çıkarmadığı oje yok. Yalnız koyu renk ojeleri normal asetonla temizleyip o diplere sinen, çıkmayan kısımları bununla temizlemek o kadar zahmetsiz ki anlatamam. Franch falansa ooooo... cart cart anında söküp atıyor.Ay tabi bir de kendinden desenli mendiller (:





Sonra daha önce hiç denemediğim;ama seyahate çıkacağım için minik boyunu aldığım bir şampuan... Aslında minik kaplardan alacaktım;ama baktım daha pahalıya geliyor ben de bunu aldım. Aslında başka markalar da vardı; ama doğal ürün candır dedim ve 2 Tl ye bunu aldım. Göreceğiz sonuçları...Bir de törpü aldım. Ben tırnaklarını törpülemekte acayip zorlanan bir insanım ve bu kademeli törpü gerçekten benim her an manikürlü gezmemi sağladı. Gratis'ten aldığım bu 1 tl lik törpüye teşekkürlerimiz sunarım. Bu arada bu fotoğrafları arabada çekmiştim de direksiyon da çıkmış :D



Sadece göz makyajı yaptığım günlerde kullanmak için de bir pamuğa ihtiyacım vardı. Gratis'ten 3 Tl ye aldığım Benri'nin bu mendilleri hem parçalanmıyor hem de çok güzel bir temizlik yapıyor. Pamuk için ideal sanırım...











Bu arada bizim apartman görevlisi sitedeki çam ağaçlarının bazılarını ışıklarla süslemiş. Yeni yıl ruhu!!! 100. kez mutlu yıllar (::



21 Aralık 2012 Cuma

Eee noldu koptuk mu? ok. Alışveriş devam.

Allah'ım Allah'ım neler neler... Millet bir tutturmuş 21 Aralık'ta kopmaya gidiyoruz. Yok anam ben cuma akşamı yorgun oluyorum. Kopamam kıyametle falan diyorsanız (yaniii mayalardan değilseniz ve yılbaşı hazırlığı yapıyorsanız) halloooo canımmmm ben de sizdenimm.


Bu ara fena halde bir yılbaşı hazırlığı içerisine girdim.Bence yılbaşları çok önemli. Yani sanırım bayramdan ziyade Christmas kutlayan annemden geçen bir gelenek olsa gerek.O ağaç süslenmezse, tepesine yıldız konmazsa, ışıklar kapanıp mumlar vs. yanmazsa yeni yıl ruhuna girememe sendromu yaşıyoruz. Babam tabi bizden ayrı takılıyor.Ona göre yatcaz kalkcaz sabah olcak. Başka nolabilir ki sanki :D
 Bu sene ben de ''we areee Turkish Airlineees'' diyerekten İstanbul'a uçuyorum!(Bu arada bence THY'nin çalıştığı reklam şirketleri çok başarılı).Eh haliyle İstanbul'da yemek için şuan 5 kuruş para harcamamam gerekiyor. Bir de Projekt pan yapmıştım tabi. Kesinlikle sadık kaldım (baya da iyi gidiyor) ve bence annemin, babamın  aldıkları sayılmıyor:))) Durum böyleyken önce annemi sonra da babamı eşit miktarlarda sömürerek kendime hediyeler aldım. Aslında pratikte biraz sıkıntı olsa da parayı onlar ödediğine göre teoride sıkıntı yok (: Aldıklarımın tamamını yazmayı düşünmüyorum aslında. Sadece gerçekten çok sevdiğim şeyleri yazacağım.

  Öncelikle şu ara YSL D'opium mavi parfüm kullandığımı; ama YSL Elle'mi özlediğimi söylemiştim. En büyük boyundan bir tanesi benim oldu (: Sonra bir tane YSL Shocking maskara ki bununla ilgili yorumlarımı söylemiştim aslında;ama gene de paylaşacağım.(Bu rimmel uzun ve hacimli kirpikler sağlıyor. Ama asıl amacı uzunluk gibi bence. İlk açtığınızda fazla sıvı olsa da sonra kıvama geliyor. Kıvama geldiğinde hamur tükeniyor. Yani maskara bitiyor. Ama bence güzel bir rimmel. bkz. tandır kıvama geldiş hamur tükendi, işler kıvama geldi, ömür tükendi) Bir tane YSL Touch Eclat aydınlatıcı,bir tane YSLTouch Eclat fondetein,3 tane YSL ruj, YSL göz kremi, YSL nemlendirici (YSL fanıyım demiş miydim? /:| ) falan falan...Neyse tabi bunları öderken anneme bir şeyler oluyor sandım eli yüzü ayrı renk oldu. :D Sadece bayramlarda seyranlarda, yılbaşlarında iyi geçinebildiğimiz için bunu sonuna kadar kullanmak ve bir yıllık ihtiyacımı karşılatmak maksatlı kendisini ekonomik krize sokmalıydım. Sayesinde bu kozmetiklerin yanında bir YSL makyaj çantam bir de YSL valizim oldu. Şu ara ne dese yapıyorum. Deve diyo kalkıyorum cüce diyo ölü takliti bile yapıyorum. Bir kaypağım, bir yalaka aman Allah kendi başıma vermesin ben gibisini.


Bu arada hiç birini açamadım. Daha doğrusu kıyamadım. Önce elimdekileri tüketmek sonra onları açmak gibi bir istek içerisindeyim.Sanırım bununla ilgili yazımı seneye yazabilirim!!! Yok artık daha neler! Tabi ki hepsi daha önce kullandığım ürünler olduğu için (nemlendiricisi hariç) fikirlerimi yazacağım elbet.Ama tabi resimlerini ve swatchlarını gösteremeyeceğim. Yüzüme sürmeye kıyamadığım şeyi elime nasıl süreyim?
Babama gelince.. Ah babam garip babam.. Neler almadım ki!!

WATSONS
Bioblas Thermal Effect Şampuan

Bioblas Sarmaşık Özlü Bakım Kremi
Watsons Disk Pamuk 
Neutrogena Pink Grapefruit (sabahları yüzümü bununla yıkıyorum) temizleme jeli
Colgate Optik Beyaz diş macunu ve diş fırçası 


Ay sanırım bunlar dahil olmuyor pek; ama bir kaç ıvır zıvırla 90 TL civarında tuttuğu için es geçemedim. Bioblas'ın şampuanlarıyla ilgili güzel düşüncelerimi şampuanlardan bahsettiğim yazımda söylemiştim. Gerçekten başarılı buluyorum. Saçlarımın dökülmesi azaldı. Daha sağlıklılar. Üstelik de saçı uzattığını iddia ettikleri serileri bence gerçekten uzatıyor.
























Watsons pamukları neden seviyorum? Çünkü hiç emici değiller. Üstüne bir şey dökünce başka bir yere kolaylıkla bulaşıyor. Bu da makyaj çıkarmak için çok kötü olsa da tonik uygulamak, özellikle de pahalı bir tonik uygulamak, için fazlasıyla ideal. Kesinlikle minicik bir damlayla bütün yüzünüzü silip tasarruf da edebiliyorsunuz.


Neutrogena Pink Grapefruit, sabahları kullanmak için aldığım bir temizleyici. Akşamları Biotherm'in pure-fect serisini kullanıyor. Tabi pahalı bir seri olduğu için de hemen bitsin istemiyorum. O nedenle sabahları Pink Grapefruitle yüzümü yıkıyorum. Resmen ferahlatıyor. Çünkü gece yüzümüzdeki sebum ve ölü deriler iyice yüzeye çıkıyor. Bu nedenle yüzümüzü sabah ve akşam yıkamayı ihmal etmemeliyiz. Ben de bu ürünle hem ferah hem de yağlarımdan arınmış hissediyorum. Bence çok güzel hem de ucuz (:
                                                 


Veeee Fashion Week'in sponsoru olup, ilgimi fazlasıyla çeken Colgate Optik Beyaz. Aslında Colgate kullandığım bir marka değildi. Genelde nerede antin kuntin entel dantel marka var onu alırım. Sensodyn'in hepsini kullandım neredeyse beğenmedim. Pronamel'ı beğenmedim. Clinomon mu ne onu da beğenmedim. Hatta smokers diye bir şey aldım. Resmen diş minemi söktü bence beyazlatmak için. Beğenmedim! Neutural White diye Gratis'lerde satılan tadı çok güzel bir macum kullandım bir seneye yakın;ama bitince Gratis de uzak olunca Arm&Hammer aldım ve o da ne dişlerim ay gibi parlak, inci gibi beyaz oldu. Üstelik ağzımda tortu da bırakmadı. Sıcak-soğuk hassasiyeti de duymadım. 14.50 TL fiyatı var ama üründen az miktarda alınca baya da gidiyor. Ama bu sefer Kipa'da onu bulamadım ve Colgate Optik Beyaz aldım. 11.00 TL gibi bir fiyatı vardı. Aslında hassasiyet yaratır mı diye korkarken gerçekten başarılı buldum. Bence kaliteli beyazlatıcı bir macun arıyorsanız kesinlikle 1. Arm&Hammer, 2. Colgate derim!






Bu kısa bilgiyi verdikten sonra alışveriş serüvenine kaldığım yerden devam ediyorum.Twist'ten çooook güzel bir gömleeeek ve kalem etekkkk, Zara'dan da yün bir palto ve bot ve çanta ve ayıptır sölemesi La Senza'ya da uğradım tabi (ama üzgünüm donlarımın resmini çekmek istemiyorum!) ;) ve  Starbucks mug'ı ve Allah'ım ben naapmışımmmm :S :O


O zaman devam ediyorum. İlk sıra eclat touch'ın. Bunu bir çok makyaj uzmanı (?) kapatıcı olarak satıyor;ama bu bir kapatıcı değil. Bu bir aydınlatıcı. Burun kemiğinize, göz altlarınıza, elmacık kemiklerinize,alnınıza,çenenize ve dudak çevrenize uygulamanız için.Tabi göz altlarınızda çok mor bir renk yoksa kapatıcılık da sağlıyor. Ancak bu bir kapatıcı değil!!! Aldanmayın, aldanıp da kapatıcı olarak almayın. Alim Allah sivilcenizin üstüne sürersiniz kapatayım derken ay gibi parlarsınız vallahi.

NOT: BU RESİM VARKEN EVDE ÇEKTİĞİM RESMİ KOYAMAZDIM :D 





 Tamam gerçek ürün ise; 





Ben burada ivory olanını kullanıyorum.

Sonra Eclat demişken fondetein'e gelelim. Bu eclat fondetein dünyada en geniş renk kotası olan fondeteinlerden birisi. Yüze canlı ve sağlıklı bir görünüm veriyor. Işıl ışıl sanki vitaminler mineraller yanaklarınızdan bayrak sallıyormuşcasına bir görüntü... Ysl yapar da kötü olur mu? Ama asıl önemli olan size uyar mı? renk açısından kesinlikle uyacak; ama gidip teninizde denetmelisiniz. Reaksiyon gösteriyor mu görmek için. Çünkü her cilt her fondeteini kabul etmeyebiliyor maalesef. Bir de temizlenmemiş daha önce kullanılmış fırça ya da aplikatörle uygulatmamaya özen gösterin ki yüzünüzde sivilce çıktığında bunun fondeteinden mi yoksa pislikten mi kaynaklandığını anlayabilesiniz. Mikrop ürer makyaj bekleyen fırçada ne de olsa.




Sonra üç adet Couture Vernis à Lèvres Glossy ruj bunlar entresan bir reklamla girdiler piyasaya. Renk seçenekleri çok değil. Ruj ve glos karışımı. Ben YSL Volupte sevdiğim için yapısı zaten pek bana göre değildi. Ama bildiğiniz glosslar gibi değil daha farklı. Böyle arada kalmış gibi değişik.


 Benim aldıklarım tabi ki lansman rengi olan bu harika renk,birisi sol baştaki mürdüm ve sağdan üçüncü :D böyle yapmak da pek zormuş. Ama şimdi o kadar şeyin fotoğrafını çekemedim. Aynısı nette var ne de olsa değil mi (: gerçi siz hangisini daha fazla severdiniz bilemedim.

Sonraaaaa

Göz kremine gelelim. Genelde göz kremleri gözlerimi ilk sürdüğüm gün yakar;ama ne yakar. Ölüyorum sanırım. Ama bu krem yakmadı. Uzun vadeli kullanamamıştım ilk aldığımda. Anneme verdim kullansın diye ve ben Biotherm'in göz kremini kullandım. Ysl için bu sefer düzenli kullanıp bir fikir belirtmeyi düşünüyorum. Ama Biotherm için diyebilirim ki 1 HAFTA içinde göz altlarımda inanılmaz bir değişim gördüm. Resmen ışıldadı ve o morluklardan eser kalmadı!





Nemlendiricisine gelince, daha önce hiç kullanmadım;ama bu seri devrim olarak lansman edilmişti. Gerçi korkmuyor değilim böyle bir ürünü yüzüme sürdüğümde ne olacak diye. Biraz ileri yaş grubuna hitap ediyor. Deneyip, gözlemlerimi sizinle paylaşacağım. 

tschüz (: 21 Aralık saat '13:00' müşmüş!!!! Hah ne kıyamet? Kopmadı işte demiştim!

14 Aralık 2012 Cuma

Militeriz Biz

Parka tabi ki 2012 'nin patlayan bombalarından. Backgraundu olsa da bu sene en iyi zamanını yaşıyor. Artık Deniz Gezmiş'lerle değil de Jennifer Aniston'la falan hayal edebilirsiniz parkanızı. Parkaları neden sevmeliyiz peki? Çünkü bir parka doğru parçalarla sizi vezir yapabilir. Şahsen bir kadını aşırı feminenliğe bürünmüş gördüğümde içim bayılıyor. Sanki 5 kilo baklava yemişim de su bulamamışım gibi oluyorum. Feminen parçaları retro ya da maskülen bir şeylerle kombinlediğimde ise benden iyisi yok be hacım diyorum. Bir güven geliyor, bir ego... Oh ne siz sorun ne ben söyleyeyim. Yani diyeceğim o ki topuklu ayakkabı ve parka benim vazgeçilmezlerim arasına girdi bile. Ama parka dediysek öyle içi geçmiş bayıklardan değil. Mesela Zara'da var harika bir parka. İçi yumuşacık peluş kürklü ve üstelik de leoparlı kürkü. Ben onu taşlı jean, gri basic bi tshirt ve militer botlarla hayal ettim doğrusu ilk gördüğüm anda. Ama tabi gece çıkarken elbiseniz ve topuklu ayakkabılarınızla beraber deri ceketinize bir alternatif oluşturacağı ve daha sıcak tutacağı da bir gerçek. Ya da topuklularınızla yapacağınız basic bir kombin de parkayla vurucu bir etki  yaratabilir. Bana öyle geliyor ki bir kadının seksiliğini, erkeksi ve feminenliğe karşıt bir parçayla özgüvenine atıfta bulunarak arttırmanın bir yolu bu parka modası..

Kızlar şifon etekleriniz üzerinden kazaklarınızı çıkarın ve parkalarınızı giyin!





Sonra gelelim militer botlara!!! Ya ben bu botlara hastayım. Kendileriyle ilk tanışmam annem sayesinde oldu. Yaşına başına bakmamış gitmiş asgari ücretten daha fazlasını bir bota vermiş ve kendine o muhteşem bebekleri almış. Onları gördüğüm an bunlar benim olmalı dedim ve 36 numara botları 30 kez kalıba sokturup giymeyi başardım!!!!!! Yaklaşık iki senedir de o botlar benimle ve ben onlara aşığım.

Evet botlarımın kısa özgerçmişini verdikten sonra bu konuya değinebiliriz.Neden militer botlar? Çünkü coollukta sınırları zorluyorlar ve bir kadının da güçlü olabileceğini , içindeki asi tarafını ortaya koymasını sağlıyorlar.Etekle de pantolonla da taytla da... Yani neyle giyersen giy olacaktır. Bu konuda çok başarılı modeller olduğu  kesin. Mesela Zara, Zara'nın fake ini yapmış Pull&Bear, biraz param var diyorsan Michael Kors falan filan...Aaaa tabi Enzo Angiolini ve The Nine West'i de unutmamak lazım bence! Önümüzdeki haftalarda gelecek olan indirimleri de göz önüne alırsak Nine West'te gözüme fena halde çarpan parçalar var.. Maaş gitti gene geldiği gibi.. AAAAAA!!!! Neredeyse unutuyordum. İstanbullular bilirler elbet de Ankaralılar için söylemem gereken bir ayakkabıcı var. SHOETEK! Tek fiyata çok güzel ayakkabılar satan bir mağaza. İlk olarak İstanbul'da faaliyet göstermeye başladı. O kadar ucuzdu ki ayakkabılar ekmek almaya gider gibi ayakkabı almaya gidiyorduk falan :D Neyse işte Ankara'da shoetek açılmış. Bilkent Ankuva'da. Bu arada online olarak da www.shoetekfiyat.com adresinden alışveriş yapabiliyorsunuz.Gerçekten ne kadar başarılı modellerin çok uygun fiyata satıldığını göreceksiniz.











Bu benim Nine West:'te göz koyduğum



Bu bendeki


Militerle çok alakası olmasa da bu iki şekeri de es geçemezdim.....




12 Aralık 2012 Çarşamba

Projeckt pan denemesi...

Bir alışveriş koliğin itirafları tadında...

Kendimi bu ara o kadar gergin,mutsuz, depresif hissediyorum ki kendimi alışverişe vermiş durumdayım. En kötüsü de gelecek ay depresyondan çıkarsam kredi kartı ekstreme baktıkça daha da dibe batabilirim. Bu arada iş yerimde inanılmaz sıkılmış olmanın verdiği güçle bu blogu yazarken de zaten yüreğim güm güm atıyor. Vay be adrenalin zevki arttırıyor.

Neyse işte durum şu ki geçen gün baktım ev bildiğin bir AVM, bir kuaför, bir güzellik salonu kıvamında... Hatta yakında toptan satış yapacağım o derece.. Alınca da görgüsüz gibi bir kaç tane almışım yani ne aldımsa... Ucuz ucuz al al al ... İndirimde indirimde al al al.. Diye diye eve haciz gelebilir yani. Ya bu arada hakkaten blog satışı mı yapsam ne ??

Böyle böyle derken kendi kendime karar verdim bir Projeckt Pan yapmaya.. Projeckt Pan dediğim de yani evdekileri tüketmeye işte yani. Baktım tükenecek gibi değil ben de duş jeli,sabun ve butter tarzı şeyleri koydum kafaya.. Tabi ojeler... Ev tam bir Watsons yakında millete dağıtıp hayr duası alma niyetlerine girebilirim. Neyse ben tam böyle derken Victoria Secret girmiş indirime, The Body Shop girmiş indirime.. Ya resmen eşşeğin aklına karpuz kabuğu yanii... Zaten Ankara'da V'iki de yok ki gözünü sevdiğimin İstanbul'u geleceğim elbet kavuşacağız. Sonra baktım Markafoni The Body Shop setlere ... İndirim dedin mi aklım duruyor zaten. Mantıklı düşünemiyorum. Niye gidersin indirimden iki kreme bi sabuna 80 küsür lira verirsin ki.. Hele de kendi parana kıyamayıp babanın kredi kartından.. Allah'tan adamın küçük prensesiyiz de sesi çıkmıyor. Gerçi nerem küçük kazık kadar kız olduk,mühendis olduk maaş alır olduk gene babamdan para alıyorum. Öyle böyle değil kendi maaşıma kıyamayıp babamın ek kartını taşıyorum. Kart da gold olunca tabi ipin ucunu azcık kaçırıyorum. Bak gene konu dağıldı..

Evet bu ay projeckt pan yapıyorum. Projeckt pan'ime neler koyacağımı düşündüm de bu senenin hiç rengi gül kurusu bir Dior ruj koymaya karar verdim. Zaten bu nasıl bereketli bir rujsa geçen sene bu zamanlar aldım ve her gün her gün sürdüm. Hala bitmedi hala bitmedi... Tedavülden bile kalktı benim ruj bitmedi... Bu ruj çok yumuşacık bir ruj. Böyle lipstick gibi ama değil. Ruj gibi ama değiiilll... Dudağa değdirip çekince harika bir gül kurusu, bildiğin sürünce de bordo oluyor ki oof aman nası oluyor... Eğer bir ruj alırım bir sene kullanırım dersen al gitsin. Verdiğin paraya inan değiyor yavrum.






Sonra dedim ki kendi kendime ne bitireyim ne bitireyimmm?? Ve daha önce aldığım bu Victoria Secret body lotion'ı bitirmeliyim. Zaten kışın da bu koku hiç çekilmiyor. Tabi bir body lotion için Vici fena halde pahalı olsa da artık resmen vucuduma boca etmek suretiyle her gün kullanıp bitirdim. Hiç de pişman değilim. Çok güzel nemlendiriyor. Kokusu kalıcı ve üstünüze siniyor. Hem de Vici yani daha nolsun!.. Ama bu koku işte hepsi onun yüzünden! Bu arada Vici'nin bebekleri 40 tl civarında değmez benden sölemesi!!!




Sonra sonraaa bir projeckt pan parçam da bir oje.. İnsanın nie projeckt pani oje olur ki... Rimmel 60sn gibi bi ojeniz varsa olması çok normal. Bu oje yakında bitmezse zaten kuruyarak bitecek ve benim 4 liram bile kıymetli hiç bişimi boşa götüremem!!!! Rengi çok tatlııı... Kalıcııı... Kalıcı derken uçları soyuluyor bak onu sölemezsem ayıp olur..


Bu da onun kullanımına bir örnek (:

Tabi bir de nemlendirici vardı.Baya güzel su bazlı;ama çok güzel nemlendiren, inanılmaz fresh kokulu bir Biotherm aquasource.. Bende bir sürü tester vardı ki nasıl bereketliyse minicik testerı iki haftadır falan kullanıyorum. Büyük paket alsam ömürlük olur herhalde. Ama neden almayayım ki. Sephora'nın su bazlı 30ml lik nemlendiricisi bitti bir ayda... Şimdi o mu daha pahalı yoksa bu mu? Düşünün!




Bir de tabi duş jelii... The Body Shop chocomaniasını bulamadığımdan oof tamam tamam gidip almaya üşendiğimden evime 3 dakika uzaklıktaki Sephora'dan aldığım çikolatalı bu duş jeli. Hiç mi hiç kokusu kalmaz yahu... Tamam süper yumuşatıo, duşta harika koku.. Kendini bir Kleopatra sanıyorsun falan da her şey bir yere kadar. O yer de banyonun kapısı! Sonuç olarak bitsin diye sabunlanıp üstüne kullanıyorum.. Ha ben de bir huy var sanki sabunlanmazsam temizlenmem gibi hissediyorum. Sert bi fırçayla kendimi sabunlayıp yumuşacık lifle de duş jeli sürüorum. Tahmin edersiniz ki banyodan çıkınca yolunmuş tavuk gibi kıpkırmızı oluyorum.




Bir de Fondetein... M.a.c.'in bu fondeteini cildime çok güzel uyuyor.. Renk olarak yani. Öyle sivilcelenme falan da yapmadı. Ama sevmiyorum arkadaş. MAC deyince böle kedi gibi kıllarım diken diken oluyor. Zaten hiç de kapatıcı değil. Bitsin de YSL eclat alayım... bu arada ben bir YSL fanıyım...Aşksın seğğğnnnnn!!!
Tabi iki ürün daha var. Birisi bronzer olarak kullandığım ve onun gibi bir bronzer bulamadığım bir far. yanaklarıma, burnuma ya da alnıma kontör yapacaksam bunu kullanıyorum. Gayet kalıcı, sivilce yapmıyor. Ama ev bronzer dolu ve bitmesi en kolay gözüken de bu.. Rimmel 035 numara... bu arada kontör yaparken en önemli şey mat ürünler kullanmak çünkü gölge yapıyorsunuz. Çoook ucuz ve kaliteli olduğunu düşündüğüm bir ürün. 11tl idi galibaaa (:

Dibi de göründü... Mutluyum (:

Son ürünüm ise bir kapatıcı kılıklı aydınlatıcı.. Aslında aydınlatıcı falan değil de fena halde beyaz olduğundan ben öyleymiş gibi kullandım. Öyle aman aman iyi ya da kötü diyemem. Ama yeniden almam yani..Pastel 04
Bu arada ben bu projeckt pan'i iş yerimde yazdıktan sonra (resimler için yayınlamamıştım...) gittim ve M&S dan duş jeli, duş losyonu ve body lotion aldım.. 3 al iki öde vardı. China Blue serisini aldım ve ben bu seriye aşık oldum millet!!! O da yolda yakında yazacağımmmm.