Düşündüm de teknoloji ne kadar da ilerledi. Eskiden bir kadının soylu ya da burjuva olup olmadığını anlamak için ellerine bakarmış insanlar. Eh tabi soylu kız evinde piano çalarken garibim Heidi ve arkadaşları dedesinin köyünde süt sağıp bahçeyle uğraşıyor. Napcak.. Hele de bir de soylu hizmetçisiysen yandın kızım sen. Karı kendi kendini yıkamaktan aciz. Pis donunu yıkadığın yetmezmiş gibi bir de kadının kendisini yıkayacaksın. Sonra o koca elbiseler... El mi dayanır buna. Zaten verdiği de bir ekmek bir kase süt. El kremini kim kaybetmiş sen bulacaksın. Manikür desen yaptıktan 15 sn sonraaa 'Isabeeeeeeel Prens Charles ve oğulları bana görücü gelecek. Çabuk ahırı temizle de bok kokmayalım.' Deyince el mel kalmaz adamda...
Allahtan! teknoloji gelişti. Kıyafetler küçüldü. Çamaşır makinesi diye bir şey var.Bulaşık makinesi, elektrik süpürgesi desen öyle... Thnx God!
Ha tabi bir de kuaför salonları, pensler... Kremler vs. Tabi işte bunun da bir kötü yanı metropol kadınının bu kez de zamanı olmayabiliyor. El bakımı önemli malum. Her an manikürcümüzü mü arayacağız Firidevs Hanım gibi. Napcaz o zaman... El peelingi! Yetmezse ekstra tırnak peelingi falan...
Tam da bu noktada asıl konuya giriyorum. SEPHORA EL PEELINGİ! O kadar güzel ki.. Lavanta kokusu bir ayrı güzel. Tane büyüklüğünün kalitesi bir başka. Gerçekten işe yarayan bir ürün. Elleri yumuşacık yapıyor. Tahriş etmeden ölü deriden arındırıyor.
Ben kullanmadan önce ellerimi ıslatmıyorum. Tanecikleri düşer falan diye korkumdan. Öylece ellerimi ve tırnaklarımı ovalıyorum. Çıkınca da tırnak etlerime demir başım Flormar katikül yağı sürüp etlerimi azcık geri itekliyorum. Sonra da oje moje işte. Ortaya çıkan görüntü oldukça tatmin edici ne yalan söyleyeyim. Hatta bu yüzden uzun zamandır maniküre bile gitmiyorum.
Sephora el peelingi 20tl ile 30tl arasında sanırım. Alırken bir kaç şey daha aldığım için fiyatta emin olamıyorum. Fişini de zaten atmışım. Uzun süredir kullanıyorum. Ama daha da önemlisi severek kullanıyorum!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder